11 Şubat 2010

Öykülerimizi daha iyi anlatmak

Geçen Perşembe, yani yerde daha 80 santim kar olmadığı o altın mazide, Uncertain Principles (Belirsiz İlkeler) blogunun yazarı Dr. Chad Orzel, benim üniversitemde bir konuşma yaptı. Konuşması, halka bilimi anlatmak üzerineydi: Neden anlatmalı, nasıl anlatmalı, yeniden neden anlatmalı. Dr. Orzel'in ana fikri, insanlar bilimi daha iyi anladıkça, daha iyi destekleyecekleri idi, ki bu büyük olasılıkla doğru. Ayrıca, insanlar bilimi daha iyi anladıkça, ilgili konularda doğru ve eğitimli karar almakta daha başarılı olacakları da hemen hemen kesin (bilimi desteklemek bu kararlardan birisi olabilir).

Nasılına gelince, bazı bilim alanlarında nasıl yazılacağı ya da konuşulacağı hakkında pek bir çatışma yok, ve olsa olsa eğitimbilimsel sorunlar var: "yerleşmiş" alanlar ve "ihtilafsız" alanlarda, diyelim. Ama bazı alanların kendilerine özel sorunları var.

Örneğin, evrimsel biyoloji aynı savaş alanlarında tekrar ve tekrar ve tekrar ve tekrardan savaş vermek zorunda, çünkü "Eğer biz şempanzelerin soyundan geliyorsak, neden hala şempanzeler var? Ha ha ha" sorusunu her akıl eden, kendisinin bu soruyu ilk akıl eden olduğunu düşünüyor gibi geliyor bana zaman zaman [1].

İklim değişimi bilimine gelince.... Off. Onların derdi belki de en büyüğü. Ve de bunun farkındalar; bugünkü ilk bağlantımız buradan geliyor.

İkinci bağlantımız, geçen Cuma/Cumartesi zaman diliminde buraya yağan karın zaman atlamalı fotoğraflanması. En başta ağaçların başına gelenler yürek ürpertici. Daha sonra, sanki birisi kamerayı yavaş yavaş aşağıya doğrultuyormuş gibi geliyor insana; kameranın yönü değişmiyor oysa.

En son olarak, biraz komedi: Neil Gaiman bilgileri.

[1] İpucu: Hayır, ilk akıl eden onlar değil. İpucu 2: Sorunun ana varsayımı yanlış, hem de nasıl yanlış.